Sıcaklarla kava kirliliği de artıyor
Ozon kirliliğinin sanayi tesisleri, motorlu araçlar ve termik santrallerden çıkan kirleticilerin sıcak havalarda, güneş ışığı altında reaksiyona girmesi ile oluştuğunu belirten uzmanlar, bu kirliliğe neden olan kirleticilerin ortadan kaldırılması ve önlemlerin alınması gerektiğini ifade ediyorlar.
Uzmanlar, bu kirleticilerin sadece sanayi tesislerinin yoğun olduğu bölgelerde kalmayarak; çoğu zaman nispeten havası temiz olduğu düşünülen tatil yerlerine de hava yoluyla taşınabileceğine ve UV ile reaksiyona girerek ozon oluşumuna neden olabileceğine dikkat çekiyorlar.
Her yıl 1.5 milyon kişi ozon kirliliğinden hayatını kaybediyor
Dünyada her yıl 30 yaş üzerinde 1-1,5 milyon kişinin ozon kirliliği ile ilişkili solunum hastalıklarına bağlı olarak öldüğü tahmin ediliyor.
Dr. Ümit Şahin ozon kirliliği ile ilgili bireyler ve kamu kurumlarının alması gereken önlemleri şöyle sıralıyor: "Risk grubunda bulunan özellikle yaşlılar, kalp ve akciğer hastaları ve çocuklar, güneşli ve sıcak havalarda trafiğin yoğun olduğu bölgelerde bulunmamalıdır. Aşırı sıcaklarda trafiğin içinde spor yapılmamalı, bisiklete binilmemelidir. Fosil yakıtlardan enerji üretimi azaltılmalı, motorlu taşıtların kullanılmadığı ulaşım biçimlerine ağırlık verilmeli ve sanayi tesislerinin emisyonları sıkı bir şekilde denetlenmelidir. Havadaki ozonun ölçümü düzenli olarak bütün ölçüm istasyonlarında yapılmalı, trafiğin yoğun olduğu cadde ve kavşaklarda gerektiğinde gezici cihazlarla ozon ölçümü yapılmalı ve sonuçlar anlık olarak açıklanmalıdır.”
Türkiye’de ozona karşı uyarı eşiği yok
Hava kirliliğine neden olan gazlardan biri olan ozon (O3) ve buna bağlı sağlık sorunları yaz aylarında artış gösteriyor. Ozon, solunum yolları hastalıklarına, astım ataklarına, damar tıkanıklığına ve diğer sağlık sorunlarına neden olan önemli bir kirletici. Ozon kirliliği için Türkiye’de uygulanan sınır değer 8 saatlik ortalamada 120 g/m3, Dünya Sağlık Örgütü sınır değeri ise 8 saatlik ortalama 100 g/m3’dür. Avrupa Birliği ölçütlerine göre bir saatlik ortalamanın 180 g/m3 düzeyini aşması bilgi eşiği, 240 g/ m3 düzeyini aşması ise uyarı eşiğidir. Türkiye’de ise kabul edilen herhangi bir bilgi ve uyarı eşiği bulunmuyor.
Dünya