Psikolog Nagihan Akarsu, insan yaşamını rahatlatan internetin belli bir zaman sonra bağımlılık yaptığını söyledi.

Akarsu yaptığı açıklamada, “Kısa sürede onlarca markadan yapılan alışverişler, acıktığımız anda tek bir tuşla kapıya gelen yemekler, hiçbir yere gitmeden ödenen faturalar, canımız acıdığı anda paylaşılan duygular, kızdığımızda tepkimize ortak olan arkadaşlar… Tüm bunları kısa zamanda ve kolay bir şekilde yapıyor olmasının insanları bir süre sonra bağımlı hale getiriyor” dedi.
Sosyal medyanın birçok içekapanık insanın birbirleriyle sanal ortamda 140 karakterle ya da çeşitli simgelerle birbiriyle konuşmalarına kendilerini ifade etmelerine iyi bir fırsat sağladığını belirten Akarsu, şunları söyledi: “Bir fikri savunan ya da ortak bir konu etrafında örgütlenerek çok iyi işler başaran insanlar var. Ancak öyle bir hale geldik ki sosyalleşelim derken acaba farkında olmadan asosyalleştik mi? Duygularımızı paylaşıyoruz, yapılan yorumlarla rahatladığımızı sanarak kendimize yabancılaşıyoruz. Üretici düşünme ve beyin gücümüzü sığlaştırıyoruz. Kolay ve kısa zaman diye düşünürken, zamanımızın büyük bir kısmını bu sitelerde geçirdiğimizi fark etmiyoruz. Yaptıklarımızı konuşmak, hissetmek ve gerçeği yaşamak yerine neden böyle bir ortamı tercih ediyoruz. İnsanlar bilgi düzeylerini artırmak ve paylaşmak gibi kelimelerin arkasına gizlenirken, bir sürü boşanmaya, iletişimsizliğe, çatışmaya yol açtıklarını göremiyorlar. Üstelik bağımlılık haline gelen bu ortamdan vazgeçildiğinde de kişiler mutsuz, eksik, agresif ve kendilerini boş hissediyorlar. Tüm bu sorunlara yol açan ciddi bir alandan nasıl uzaklaşacağımız ise bir kaos. Kişinin bu zararı fark etmesi ve bundan uzaklaşmak istemesi gerekir. Bunun için kendini geliştirebilecek alanlar oluşturması sık sık kaybettirici ve kazandırıcı noktaları kendine hatırlatması önemlidir. Kullanma sıklığı ve şiddetiyle ilgili kendini sorgulaması gerekir.”
Milli Gazete