Nurlu Receb ayı girdi, mübarek “Üç Aylar” başladı; hepimize ve tüm müslümanlara kutlu olsun! Buyuruluyor ki Receb tohumunu ekme; Şaban tarlaya bakma, Ramazan da oluşan mahsulü toplama ayıdır.


Din ve tasavvuf kitaplarımızda belirtildiğine göre receb, –kadr ü kıymetini bilen, çalışkan mü’minler için– olağanüstü hayırlı ve ibadetlerin sevabı müzaaf ve katmerlidir. Sevgili Peygamber Efendimiz Muhammed-i Mustafâ -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu ayda özellikle çok nafile oruç tutar, ibadet ve taate rağbetini daha bir artırırdı. Mü’minler de onu kendilerine örnek almalıdır.
Buyuruluyor ki Receb tohumunu ekme; Şaban tarlaya bakma, Ramazan da oluşan mahsulü toplama ayıdır. On bir ayın sultanı Ramazan’ın şahâne mânevî havasına ve eşsiz rûhani hayatına ulaşabilmek için hazırlıklara şimdiden girmek şarttır.
Hayat uzun, devamlı ve ciddî bir imtihandır. Bu imtihanı başaramayanlar sonunda büyük hüsrana uğrayacaklar –Allah saklasın–.
Çağımızın ve günümüzün insanı bu gerçeği bilmiyor. Hatta bazı şuursuz müslümanlar bile hayatlarını dînin hükümlerine uygun düzenlemiyor, gaflet ve cehaletle ömür sürüyor, kâfirler gibi hareket ediyorlar. Mübarek aylar, kandiller gelip geçiyor, farkında değiller; fırsatları kaçırıyorlar, kendilerini tehlikelerden korumuyor, istikballerini mahvediyorlar. Acep Kur’ân-ı Kerîm’i okumazlar mı?
Azamet, izzet ve celal sahibi Rabbimiz, Hacc Suresi’nin ilk âyetlerinde şöyle buyuruyor:
“Ey İnsanlar! Rabbinizden korkup sakının: Hiç şüphe yok ki kıyametin zelzele sarsıntısı çok muazzam bir şeydir. Bu müthiş hadiseyi göreceğiniz günde, emzikli anne bile, emzirdiği yavrusunu unutacak derecede zühule, telaşa düşer, her bebek bekleyen hamile kadın (korkudan) yavrusunu düşürür ve sen insanları sarhoşlaşmış hâlde görürsün, hâlbuki sarhoş değillerdir ama ne çare ki Allah’ın azabı pek çetindir.” 
Sevgili ve değerli okuyucum!
Bu korkunç gün için bir tedbir ve tedarikin var mı?
Yüce Peygamberimiz, –ona salât ü selâm olsun– Ademoğullarından binde dokuz yüz doksan dokuzunun cehenneme, ancak binde birinin cennete gireceğini bildirince sahâbe-i kirâm ağlamışlardır. 
Sen, tüm sevdiklerin ve sorumlu olduklarınla beraber o binde birin içinde olabilmek için ciddî gayret göstermek zorunda olduğunu bil; kendini ve çoluk çocuğunu, yakıtı taşlar ve insanlar olan cehennemden koru, bu dünyada eline geçen imkânları boşa harcama, fırsatları iyi değerlendir. 
Gel, gözünü aç, tevbe et, yola gir, gayrete, aşka, şevke gel ki yeni, güzel, ilahî bir mevsim başladı.
Bülbül ne yatarsın yaz bahar oldu,
Çağrışıp ötmenin zamanı geldi! 
Prof.Dr. Mahmud Esad Coşan/ Başmakaleler 2 / Kadın ve Aile/ Şubat -1989

Admin 21 Nisan 2015

ŞU AN CANLI

HAVA DURUMU


ANTALYA