Diyanet İşleri Başkanlığı imsak vakitleriyle ilgili tartışmalara son vermek amacıyla bir açıklama yayınladı. Yazılı açıklamada şu sözlere yer verildi.
Diyanetİşleri
Başkanlığı imsak vaktinin belirlenmesi hususunda öteden beri birbirine
tamamenzıt iki tür eleştiriye muhatap olmaktadır.
Birincisi imsak vaktinden temkini kaldırarak
insanların oruçlarını riske attığı
yolundaki eleştiridir. Nitekim
ülkemizde
yayınlanan bazı takvimler temkin süresini
kullanmaya
devam ettikleri için imsak vaktini Diyanet takviminden
20 dakika önce
vermektedirler. Diğeri ise imsak vaktini çok erken belirleyerek
insanlara fazla oruç tutturduğu
yolundaki eleştiridir.
Bu tür eleştirileride dikkate alarak Diyanet İşleri
Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez
Ramazanın
başlangıcında
gerçekleştirdiği
basın toplantısında gerekli beyanatlarda bulunmuş olmasına rağmen bu hususta her hangi bir
açıklama yapılmamış
gibi haber
ve
değerlendirmelerinsürdürülmesi üzerine aşağıdaki açıklamaların
yenilenmesine
ihtiyaç duyulmuştur:
1- İmsak vaktinin
hesapla belirlenmesi
yeni bir hadise
değildir. Namaz vakitlerinin
hesaplarlabelirlenmeye başladığı Hicri III. Asırdan itibaren imsak vakitleride
hesapla belirlenmektedir. Müslüman astronomi âlimleri geçmişten
günümüze imsak vakitlerinin
hesaplanmasındagenellikle bugün Diyanet İşleriBaşkanlığının imsakin
hesaplanmasında esas aldığı kriterleri
benimseyerek'Fecri sadık'ı tespit edegelmişlerdir.
2- Geçmiş İslam âlimlerinin
büyük çoğunluğu, imsakin
hesaplanmasında Diyanet İşleri
Başkanlığı'nın esas aldığı 18º yi
benimseyerek 'fecri sadık'ı
hesaplamışlardır.Bazıları ise daha ihtiyatlı davranmak üzere 19º yi esas almışlardır. 1949 yılında Diyanet İşleri
Başkanı Ahmet Hamdi Akseki'nin talimatıyla Kandilli Rasathanesinin
kurucusu Prof. Fatin Gökmen
başkanlığında Kamil Miras,
İstanbulMüftüsü Ömer Nasuhi Bilmen, Eyyüp Müftüsü İsmail Habib Erzen
ve Muvaakıt Yusuf Ziya Gökçe'
den oluşan komisyon da imsakin belirlenmesi için 19º yi esasalmıştır. Ancak
Başkanlığımız 1982 yılında imsak vaktinden temkini kaldırdığısırada İslamın
kolaylaştırma
ilkesi doğrultusunda 19º
yerine bilimsel bir kriter olan 18º'yi
benimsemiştir.
3-
Günümüzde İslam
dünyasının neredeyse tamamına
yakını imsak vaktinin
hesaplanmasındaDiyanet işleri
Başkanlığının imsakin belirlenmesinde esas aldığı
ölçüyü
benimsemektedir. Bu itibarla geçmişteki İslam astronomlarının bu meseleyi anlamadığı, İslam
dünyasındaki
onlarca İslami Astronomi cemiyetinin bu işi bilmediği,
şimdilerde birilerinin bu işi doğru anlamaya başladığı
gibi bir
sonuca götürecek yaklaşımlarla milletimizin zihninde tereddütler uyandırmaya çalışılmasını isabetli bulmuyoruz.
4- Diyanetİşleri
Başkanlığı, elbette orucun
başlangıç vakti konusunda fıkıh
kitaplarımızdayer
alan
farklı görüşleri bilmektedir. Elbette bunlardan bir kısmının itibara alınamayacak şaz görüşler
olduğunun da farkındadır. Ancak
Başkanlık, sorumluluk sahibi bir
kurum olarak fetvaya esas olan en ihtiyatlı görüşü
tercih ederekimsak vakitlerini
hesaplamaktadır.
Başkanlığın bu
tercihi, vaktin
ilk sınırınıtespit esasına dayanmaktadır. Bunu da bilimsel bir kriteri esas alarak
gerçekleştirmektedir.
5- Diyanetİşleri
Başkanlığı, imsakin belirlenmesinde bilimsel bir kriter olarak astronomiktanın
başlangıcı olan 18º'yi esas
almaktadır. Böyle bilimsel bir kriter
ölçü alınmadığı takdirde toplum içinde birliğin sağlanması asla mümkün
değildir. Bu hususta bugün şikâyet edilen
tablo
gibi
manzaralar
ortaya çıkar. Nitekim
günümüzdeki
uygulamalarda
kimi takvimler imsak vaktini Diyanet takviminden yaklaşık
20 dakika önce başlatırken
kimileri Diyanet takviminden bir
saatten daha fazla bir süre sonra başlatmaktadır.
6- Dör tmezhebe göre yatsı namazının cevaz vakti, fecri sadığa kadar
devam eder. Bunagöre yatsı namazının sonu
ile sabah namazının
başlangıç vakti arasında mühmelvakit/boşluk (
ilkininvaktinin çıkması,
ikincinin vaktinin girmesi için birsüre) yoktur. Vaktin biri çıkar, diğeri girer. Buna göre, fecr-i sadık'ınzuhuru
ile yatsı vakti çıkar, sabah namazı vakti girer
ve oruç için imsakbaşlar. Bunlar arasında, fıkıh yönünden, az da olsa bir boşluk/mühmel vakityoktur. Buna göre fecri sadık'ın
ilk oluşmaya başladığı andan sonrayabırakılması, yatsı vaktinin sonu hususunda tereddüt
ortaya çıkaracaktır.
7-
Başkanlığımız ibadet vakitlerine ilişkin olarak dile
getirilen her türlü görüş
ve düşünceyi ciddiyetle
takip etmenin bir gereği olarak imsak
ve yatsı vakitlerinin bilimselgözlem yöntemleriyle belirlenmesi için Ankara
Üniversitesi Fen
Fakültesi Astronomi
ve Uzay Bilimleri
Bölümü
ile ortakbir gözlem
projesi yürütmektedir. Şu ana kadarki gözlemler Ankara Bâlâ ilçesindeki 1500 rakımlı Beynam Ormanları; Bolu Gerede İlçesindeki 1900 rakımlı Arkut Dağı
ile
Türkiye'nin
güneyinde
ve
deniz
seviyesindeki Mersin ili Anamur ilçesinde yürütülmüştür. Gözlem çalışmalarının
insan gözüne endeksli aletlerle yapılan kısmında
sonuca
ulaşılmıştır. Buna göre;
Başkanlık takvimlerinde
hesaplanan imsak vakitleri
ile fecirde ortalama tan beyazlığının başlama vaktiarasında ise -0.8 +- 3.5 dakika fark görülmüştür. Bu
sonuç,
güneşin17.8
derece ufka yaklaştığı
zamana
denk gelmektedir.
Başkanlık takvimlerinde yatsı vakti için
güneşin 17º ufkun
altına inişinin, imsak vakti için ise
güneşin ufka 18ºyaklaşması
ölçüsününesas kabul edildiği dikkate alındığında
insan gözüne endeksli aletsel rasatlarla yapılan gözlem
sonuçlarının
Başkanlık takvimin
deverilen imsak vakti
ile örtüştüğü görülmüş
ve bu
sonuçlar
Ramazandan önce Diyanet işleri
Başkanımız tarafından halkımızla
ve
basınımızla
paylaşılmıştır.
8-
Araştırmanın çıplak gözle yapılan rasatlar kısmında, Diyanet İşleri
Başkanlığı
görevlilerindenmüteşekkil denek gözlemciler tarafından 28 adet yatsı, 22 adet imsak gözlemiolmak üzere toplan 50 adet görsel gözlem yapılmıştır. Ancak ışık etkisi ve ufuk kirliliği gibi tesirler göz önünde bulundurularak; sağlıklı sonuçlara ulaşılması amacı ile çıplak gözle yapılan gözlemlere bir süre daha ve fakat mümkün mertebe ışık etkisinden olabildiğince uzak daha değişik yerlerde devamedilmesi kararına varılmıştır. Tüm gözlem sonuçları elde edildikten sonra bütünbilgiler kamuoyu ile paylaşılacaktır.
9- Gerek aletsel gözlemlerle ve gerek çıplak gözle yapılan rasatlarla ulaşılan sonuçlarda şu anakadar, günümüzde seslendirilmeye başlayan ve imsakin güneşin 10º ufka yaklaşmasından daha az bir zamana tekabüleden bir vakitte başlatılması yolundaki görüşü destekleyen en ufak bir bulguya rastlanmamıştır. Zaten söz konusu iddia sahiplerinin dile getirdiği görüşleriİslam tarihi boyunca kabul eden hiçbir ciddi ilim insanı olmadığı gibi günümüz İslam dünyasında bu alanda söz sahibi olan hiçbir ilim insanı ve astronom da benimsememektedir.
10- Şer'î vakitlerin belirlenmesi, Diyanetİşleri Başkanlığının en önemli vazifelerinden biridir. Çünkü en başta ibadetlerolmak üzere Müminlerin dini hayatı ile ilgili pek çok husus, şer'î vakitlerleirtibatlıdır. Yatsı namazı vaktinin sonu, sabah namazı vaktinin ve orucunbaşlangıcı olan imsak vaktinin belirlenmesi de bu vazifenin bir parçasıdır. Halkımız, ibadet hayatlarıyla ilgili hususlardabir tereddüt yaşamamalı ve bu hususta Başkanlığımıza güvenmeye devam etmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.