İsrail Güvenlik Servisi Şin Bet'in, Filistinlileri casus olarak kullanabilmek ve bu sayede Filistin direnişi hakkında bilgi toplayabilmek için yeni yöntemler geliştirdiği iddia edildi.

Gazze'deki Filistin hükümeti İç Güvenlik Servisi subayı Yarbay Muhammed Lafi, yaptığı açıklamada, İsrail'in iç güvenlik istihbarat teşkilatı Şin Bet'in, tutuklu ve hayatını kaybeden Filistinlilerin ailelerini casus olarak kullanabilmek için ''araştırma merkezleri'' veya ''hayır kurumları'' gibi adlarla faaliyette bulunduğunu iddia etti.
Şin Bet'in, Filistinlileri casus olarak kullanmak için her türlü yola başvurduğunu öne süren Lafi, bazı Filistinlilerin kullanılan casusluk yöntemlerini açığa vurmasının İsrail'i başka yöntemler bulmaya zorladığını dile getirdi. Lafi, ''Şin Bet, bütün Filistinlileri casusluk tuzağına düşürmek için her türlü yolu deniyor. Önceden şebeke sistemiyle çalışıyordu şimdi ise facebook ve twitter gibi sosyal iletişim ağları üzerinde yoğunlaşmaya başladı'' dedi.
İsrail'in 2005 yılından önce Gazze'yi işgal ettiği dönemde, Filistinlileri casus olarak kullanabilmek için uygunsuz halde çekilmiş fotoğraflarıyla şantaj yaptığını iddia eden Lafi, ''İsrail, artık bu yöntemi pek fazla kullanmıyor. Şimdilerde hasta ve engellileri, casusluk yapmamaları durumunda, tedavi olmak için yurt dışına çıkmalarına izin vermemekle tehdit ediyor'' diye konuştu.
Lafi, Şin Bet subaylarının Filistinli casuslarla bağlantı kurarken internet ve cep telefonlarını kullandığını dile getirdi.
Gazze'deki casusların sayısının giderek azaldığını kaydeden Lafi, Hamas hükümetine bağlı Güvenlik Servisi'nin elinde casusların isimlerinin bulunduğunu ve 11 Nisan'a kadar teslim olmamaları durumunda tutuklanmaları için gerekli hazırlıkların yapıldığını ifade etti.
Gazze'deki Filistin hükümeti İçişleri Bakanlığı, İsrail istihbaratı için casusluk yapanlara 11 Nisan'a kadar sürecek ''tevbe kapısı'' açmıştı.
İsrail gözünü tarihi mezarlığa dikti
İsrail'in Kudüs'ün en eski mezarlıklarından Mamilla Mezarlığı'nda inşa etmeyi planladığı tesisler Filistinliler'in tepkisine neden oldu. 
Mamilla Mezarlığı'nda toplanan bir grup Filistinli, içinde çok sayıda Osmanlı askerinin de kabrinin bulunduğu mezarlığa yönelik düzenlenen saldırıları ve İsrail'in mezarlık alanına inşa etmeyi planladığı, müze, gece kulübü ve köpek barınağı tesislerini protesto etti.
Mescid-i Aksa Müdürü Nacih Bukeyrat ise, Filistinliler'e ölülerini Mamilla Mezarlığı'na gömmeleri çağrısında bulundu.
Bukeyrat, ''İsrail'in Mamilla Mezarlığı'nın bulunduğu alan üzerinde müze, gece kulübü ve köpek barınağı kurma amacıyla başlattığı çalışmaları önleyebilmek için ölülerinizi Mamilla'ya gömün'' dedi.
İsrail'in, mezarlığa yönelik saldırılarının, Kudüs'ün Arap ve Müslüman çehresini yok etme hedefi taşıdığını savunan Bukeyrat, ''1935 yılında çevrede oturan Yahudi ailelerin çöp atmaya başladığı bu mezarlık, 1938 yılında atık su kanallarının geçtiği bir yer haline geldi. Daha sonraki yıllarda mezarlıkta kanalizasyon kuyuları açıldı'' diye konuştu.
TÜRKİYE’YE ÇAĞRI
İsrail'in kutlamalar yapmak üzere mezarlığa ait tarihi bir gölete de el koyduğuna dikkati çeken Bukeyrat, İslam aleminin mezarlıklarını koruma yükümlülüğü olduğunu savunarak, Türkiye'ye harekete geçme çağrısı yaptı.